Dolar 32,5717
Euro 34,9981
Altın 2.460,27
BİST 9.899,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu

Dağ başında kime güvenilir? Jandarmaya mı?

21 Kasım 2022 10:19 | Son Güncellenme: 23 Kasım 2022 11:30
1.017

Kıymetli okurlarım;

Uzun zamandan beri kalem oynatmıyordum. Dün akşam Trakya’nın bağrında yaşandığını öğrendiğim bir mesele kalemimi hareketlendirdi. Fevri bir durum mudur, yoksa ülke genelini ilgilendiren bir vahamet midir, okuduktan sonra siz karar verirsiniz.

***

Jandarma ne için var?

20 Kasım Pazar akşamı Vize’nin Kıyıköy beldesinden dağ köyü olan Aksicim’e hareket eden bir araçta iki arkadaş bulunuyordu. Aksicim’de tanıdıklarını gördüler ve çay içmek için kahvehanede oturdular. Bu esnada jandarma geldi. Kendilerinden kimliklerini istedi. Üstlerini aradı. Akabinde arabalarını da aradı. Üstlerinde ve GBT sonuçlarında hiçbir suç unsuru yoktu. Jandarma bu esnada kahvehane ve çevredeki kimse için aynı uygulamayı yapmadı.

***

D.K. ve A.Ö. isimli iki arkadaş neden arandıklarını bilmek istediklerini söylediler. Jandarma kendilerine haklarında şikâyet olduğunu ifade etti. Daha sonra kendilerini karakola götürmek ve telefonlarına el koymak isteyen jandarmaya D.K. itiraz etti ve avukatını aramak istediğini söyledi. Avukatı telefonda “Böyle bir pozisyonda jandarmanın kendilerini karakola götüremeyeceğini; ortada bir suç unsurunun ve açıklamanın olması gerektiğini” ifade ederek hukuki açıdan durum hakkında bilgi verdi. Tekrar ediyorum şahısların üzerinde hiçbir suç unsuru yoktu, haklarında hiçbir arama kararı yoktu, hiç kimseyle münakaşa etmemişlerdi ve alkol de dâhil hiçbir olumsuz unsurla alakaları yoktu.

***

Buna rağmen jandarma iki kişiyi ekip arabasına alarak Kıyıköy Jandarma Karakolu’na götürmek için yola çıktı. Yolda aracı durdurarak iki kişiyi ormanlık alanda bir kez daha çoraplarına kadar aradılar. Karakola geldikten sonra jandarma tarafından şahıslarla ilgili hiçbir suç unsuru olmadığına dair bir tutanak tutuldu. Bunun üzerine fiili gözaltı uygulanan iki arkadaş bu onur kırıcı olaya itiraz ettiklerini, neden bu muameleye maruz kaldıklarını bilmek istediklerini ifade ettiler. Yaşanan bu hukuksuz ve keyfi durumu bilgisayarda çıktısındaki tutanağın altına kendi el yazılarıyla ekleyip imzaladılar. O akşam görev yapan personelden şikâyetçi olduklarını açıkça beyan ettiler.

Haksızlığa uğrayan bilinçli çıkınca…

Kendilerine isnat edilen suçun ne olduğunu ısrarla soran iki kişiye jandarma bu kez ağız değiştirerek bunun rutin bir işlem olduğunu, genel bir görevden dolayı bunu gerçekleştirdiklerini ifade etti. Gerekçe olarak İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge kapsamında Kasım ayı içerisinde rutin denetimler gerçekleştirdiklerine iki kişiyi ikna etmeye çalıştı. Bunun üzerine iki arkadaş kahvehanedeki herkesin şahit olduğunu ve jandarmanın direkt ikisine özel olarak operasyon gerçekleştirdiğini ısrarlı bir şekilde hatırlattı.

***

Tutanağın ıslak imzalı bir örneğinin istenmesi üzerine panikleyen nöbetçi astsubay başka bir odaya gitti ve o anda orada bulunmayan karakol komutanıyla irtibata geçti. Bunun ardından tutanağın aslının, kopyasının veya fotoğrafının kendilerine verilmemesi talimatını iki arkadaşa bildirerek  işlemlerinin bittiğini ve karakoldan çıkmaları gerektiğini söylediler. Ancak ısrarlı bir şekilde tutanağın kopyası istenince iki arkadaş zor kullanılarak dışarı çıkardılar. Tekrar karakola girilmelerine de izin vermedi.

Aklımda deli sorular…

Haklarında hiçbir suç unsuruna rastlanmayan, mesele esnasında hiçbir terslik çıkarmayan iki yurttaşa böyle bir muamele neden yapıldı? Bu sorunun yanıtını kim verecek? Günün birinde bu yazıyı okuyup hayretler içinde kalan herhangi bir vatandaş da böyle bir muameleye uğrayacak mı?

***

Her şeyden önemlisi Vize Cumhuriyet Savcılığı bu köşe yazısını ciddiye alıp olayın aydınlatılması için çalışma yürütecek mi? Haydi bu köşe yazısını geç, iki arkadaş suç duyurusunda bulununca ne yapılacak?

***

Sayın Savcı kimdir, meslekteki tecrübesi ve vicdanındaki derinliği nedir bilmiyorum. Konu hakkında yapması gereken incelemeyi derinlemesine yapacağına inanmak istiyorum. O zaman belki de Mahmut Esat Bozkurt’un klasikleşmiş o sözüyle yazıyı şimdilik bağlamış olalım: Cumhuriyet savcıları; Meriç kıyılarında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sabanlarından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından siz sorumlusunuz.”

***

Konunun takipçisi, aklımızdaki deli soruların yanıtlayıcısı olacağız. Vicdanları rahatlatacağını umduğumuz gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
27 Nisan 2022 10:09
15 Nisan 2022 09:22
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber