Patronların uykusu kaçtı!
Şirketler ne kadar vergi verdiğini açıklamak zorunda…
Şirketlerin vermekten kaçındığı, devletlerin almaktan çekindiği vergi konusunda yapılan yasal düzenleme patronların uykusunu kaçırdı.
Yeni yasaya göre, bundan böyle şirketler ödedikleri vergi miktarını açık açık ilan edecek. Şirketler ayrıca kar ya da zarar rakamlarını, çalıştırdıkları personel sayısını da açıklamak zorunda olacak.
Şirketlerin vergi kaçırmak için buldukları yöntemlerle baş edemeyen parlamento, son çare olarak, şirketlerin ödedikleri vergi miktarını kamuoyuna açıklamalarını şart koştu. Bu sayede şirketlerin verdiği vergi miktarı, kamuoyunda şeffaf bir şekilde tartışılabilecek. Böylece bireyler de malını satın aldıkları şirketin millete katkısı olup olmadığını görebilecek. Ve ona göre o malı satın alacak ya da almaktan vazgeçecek.
Ne yazık ki…
Ama ne yazık ki bütün bunlar Avrupa Birliği’nde oluyor. Avrupa Birliği Parlamentosu, yıllık gelir miktarı 750 milyon euro’yu aşan şirketlere bu şartı getirdi. Benim bildiğim Avrupa, bu rakamı yavaş yavaş önce 500 milyona, sonra adım adım 100, 50, 10 milyona doğru zamanla çeker. En sonunda mahalle bakkalı Henry’ye kadar gider bu iş.
Bizde ne mi olur?
Bizdeki durum nedir diye soran olursa… Aynen devam. Bizim ülkemizde vergi verme alışkanlığı olmayan koskoca bir iş dünyası varken… Vergiyle patronları küstürmek istemeyen hükümetler hüküm sürerken, bizim ülkemizde böyle bir kararın alınması mümkün mü?
Devleti sülük gibi emen şirketlerin vergi borçları bir kalemde silinirken, milyonlarca memur ve işçinin bordrosundan her ay milyonlarca liralık vergi otomatikman kesiliyor. Durup dururken koskoca patronları sıkıntıya sokmanın ne alemi var, değil mi ama…
Aylıktan vergi kesmek…
Şimdi patronlar da, “Asgari ücret üzerinden ödenen vergiyi de zaten ben veriyorum” diyecek. Haklı. O zaman asgari ücretin brütü olan 3.577 lirayı olduğu gibi işçinin hesabına yatırsın. Aylığı net 2.825 lira alan işçi aradaki 752 lirayı vergi olarak devlete versin. O da yeri geldiğinde göğsünü gere gere, “Ben bu devlete vergi veriyorum arkadaş” diye diklenebilsin.
Ama önce patronları ikna etmek lazım bu işe. Onlar asgari ücretin brütü ile neti arasındaki 752 lirayı her ay gidip vergi dairesine yatırmak yerine, “kasada ne kadar tutarsak kardır” hesabında…
‘Umut fakirin ekmeği’
Bizim Avrupa Birliği’ne girmemizi patronlar istemiyor diyorum da bana inanmıyorsunuz.
Benim yine de bir umudum var. Avrupa Birliği’ne girince, Avrupa’nın kanunları Türkiye’de de geçerli olacak.
Ama, Hayri aganız o günleri görür mü, artık orası bilinmez.