Tarikatlar yine can aldı

Bu genç Enes Kara. Tıp öğrencisiydi, intihar etti. Paylaşmış olduğu videoda nedeninden biraz bahsediyor.

Bir üniversite öğrencisinin barınmasını karşılamayıp onu ucuz tarikat yurtlarına teslim eden devlet de mutlu olmadığını söylediği halde onu anlamayan anne babası da Enes’in katilidir. Söyleyecek çok şey var boğazımız düğüm düğüm.

Enes bu ülkenin değeriydi. Tıp fakültesi gibi zor bir fakülteyi kazanmıştı. Bu kadar zor bir fakülteyi günde kendisine bırakılan 3 saatte ders çalışarak okumaya çalışıyordu. Üniversite okumuş herkes bilir ki günde 3 saat çalışarak ingilizce bile öğrenemezsiniz. Derslerin ve yaşamının zorluğunun yanında okuyarak izleyerek ve gezerek gelişmeye mecbursunuzdur. Bunları yaparken de az para harcamaya…

Annesi ve babası Enes’ten gezip eğlenme, aşık olma, kendini keşfetme hakkını almıştı. Ona sadece başkalarının zorla okuttuğu kitapları okuduğu, ibadete zorlandığı ve her gün daha fazla öldüğü bir alan bırakıldı o da ölümü seçti. Bu hikayenin mağduru Enes faili de açık.

Dün yaşanan bu olay ve Enes’in bıraktığı video hepimizin yüreğini yaktı. Enes ölümüne karar vermiş olmasına rağmen iki kız kardeşi için endişeleniyordu çünkü onların kadın olarak daha da fazla baskı göreceklerini biliyordu. Ailesine ölümüyle bir ders vermek istedi ama maalesef başaramadı.

Babası açıklamalarında “Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu.” dedi. Çocuğunu bile isteye zorda kalmadığı halde tarikata teslim etmiş ve nihayetinde kurban etmiş oldu. Kimseden şikayetçi olmayacağını cenazeyi alıp döndüklerini söyledi.

Bu soğukkanlılık şunu anlatıyor, bu insanlar tarikat zedelenmesin diye oğlunun ölümüne üzülmeyecek kadar zehirlenmiştir. Oğlunun intiharından kendi dahil kimseyi sorumlu tutmamak bir ölümü böyle sakin karşılamak sağlıklı bir ruh hali değildir. Tarikatlar zehirlidir ve derhal ülkenin her yerinde iyisiyle kötüsüyle yok edilmelidir.

Anneler ve babalar çocuklarınızı zehirli tarikatların eline bırakmayın, bıraktıysanız bu yanlıştan dönün. Din sevdirilmez sevilir, benimsetilmez benimsenir.

Çocuklarınıza dindar değil iyi olmayı öğütleyin. Onlara Enes’in dediği gibi “her şeyi yapma potansiyeliniz olduğunu” değil, çocuğunuzu her şartta ve koşulda seveceğinizi ve mutlu etmek isteyeceğinizi hissettirin.

Çocuklarınızı daha iyi bir yurda ya da eve yerleştirmenize gerekecek parayı size sağlamayan devlete öfkelenin çocuklarınıza değil. Ve ne olur çocuklarınıza sevginizi belli edin.

Ne kadar genç bu korku, baskı ve çaresizlikle yok olup gidiyor bilemezsiniz. Bunu yapmayın. Enes’ler ölmesin. Enes yaşamamaya karşı ölümü seçti çünkü özgür olabileceğine inanmıyordu. Keşke ona başka bir alternatifi de olduğunu biri söyleseydi, biri ona yardım etseydi.. Çok yazık..