Kader mi, aymazlık mı…

Özür dileriz… Bayram kutlayacak yüzümüz kaldıysa kutlu olsun. Değerlerinin tek tek yıkıldığını izlediğimiz bu yıllar içinde utançtan başka bir şey duymadık. Bir şeyler yapmaya çalıştık hep ama doğru mu yapamadık ya da bir bizim yapmamızla olmaz mıydı? Sonuç olarak bir utanç tablosu ülkemiz birileri çiziyor biz seyretmeye korkuyoruz.
Ne gidebildiğimiz ne kalabileceğimiz bir yer oldu burası. Oysa bir zamanlar biz de aşıktık bu ülkeye. Ellerimizde bayraklar dilimizde marşlarla ne bayramlar kutladık. Emanetini devrettiğin gençler güzel bir ülke hülyasının içinde oradan oraya sürükleniyor senelerdir. Ne anamız babamız ne öğretmenlerimiz ne sokaktaki amcalar teyzeler anlamadı bizi. Hep nankör olmakla suçladılar. Biz onların çocukları olarak onları uyardık, sesimizi bizzat onlar kesti. Şimdi saatlerce çalışıp bir kuru ekmek ya kazanıyoruz ya kazanmıyoruz. Kader… diyorlar. Kader mi aymazlık mı? Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi bir halden anlamaz cahile kul eyledi zaman bizi.