Dolar 32,4695
Euro 34,7807
Altın 2.477,67
BİST 9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu

Bir görevimiz var

4 Ocak 2022 15:37 | Son Güncellenme: 4 Ocak 2022 15:47
563
Bir görevimiz var
Bir görevimiz var

İçinde bulunduğumuz koşullar gereği herkesi bir umutsuzluk ve endişe seli alıp götürüyor. Normaldir. Ama yenmeye çalışmak lazım çünkü değişim artık hiç olmadığı kadar yakın. Bütün bu kötü yılları hatırlayıp acı acı gülümseyeceğimiz o zamanların hayali ile mücadeleye devam etmeliyiz. Bir bakıma tarihe şahitlik ediyoruz. Türkiye ve ondan önce Osmanlı, Selçuklu rengarenk bir tarihin sahibidir iyisi ve kötüsüyle. Biz en büyük badireleri atlatmış, çok görmüş geçirmiş, ders almış bir geleneğin çocuklarıyız. Tarihi, tekerrürünü, sebep-sonuç ilişkilerini analiz edebilecek; ve bu kötü günlerle mücadele edecek tatlı bir hırsa, güçlü bir iradeye ve en nihayetinde bir göreve sahibiz.

Size küçük bir hikaye anlatacağım

Düşünün ki inanılmaz bir servete sahipsiniz. Elinizi neye atsanız bereket fışkırıyor. Ve çalışkan, cefakarsınız bu servete sahip olabilmek için onca çileye katlanmışsınız. Büyük bir eviniz var ve çalışanlarınız. Çünkü bu büyük evin idaresi zor ve gereklidir. Bir gün eve yeni bir çalışan alıyorsunuz. Kendisi mazlum ve fakir öyle ki parmağındaki tek bir yüzükten başka bir serveti dahi yok. Kendisine evi idare etmesi için bir görev veriyorsunuz. Belirli bir süre sizinle çalışacağını garantilemek için de ufak bir sözleşme yapıyorsunuz afaki söylüyorum o da hadi 4 yıl olsun(!) Tabi kendisine bu iş karşılığında bir para ödüyorsunuz ayrıca evin ihtiyaçlarını karşılaması için de belirli bir miktar para ödenmesi gerekiyor. Bu kişi başta evi düzene sokmuş birkaç şeyi düzeltip sizi mutlu etmiş diyelim ve güveninizi kazanıvermiş. Artık evdeki işlere pek kafa yormuyorsunuz. Ara sıra sizi sinirlendiren şeyler oluyor tabi evde geçen gün bahçedeki ağaçları kesmişler mesela durduk yere. Çok sinirlendiniz ama çalışanınız bahçıvanın derdinin ağaç değil başka şeyler olduğunu söyledi. Neyse çok ilgilenmeyip devam ediyorsunuz yaşamınıza. Bir süre sonra görüyorsunuz ki evde yiyecek içecek bile kalmamış. Ortalık pis talan, musluğun bakımı yapılmamış örneğin evi sel basmış… Hesap soracak oluyorsunuz çalışana nedir bu hal diye diyor ki bu diğer çalışanların bir şey bildiği yok siz bana verin tüm yetkiyi ben bu evi uçuracağım herkes kıskanacak bu evi. Herhalde olur gibi geliyor ki size veriyorsunuz tüm yetkiyi bu güvendiğiniz çalışana. Çok geçmeden def ediyor evde sevmediği bahçıvanı aşçıyı yerine de başka birilerini alıyor tabi.  Hayat devam ediyor ama ne bahçe güzelleşiyor, ne yediğiniz yemeğin tadı kalıyor. Bakıyorsunuz dolap tam takır, bahçe kurumuş-önceden domates biber yetiştirirdiniz oysa- bu sefer çok kızıyorsunuz çalışana yahu sen napıyorsun bu ev daha güzel olacaktı şimdi şu hale bak eskiden bin kat berbat. Çalışan diyor ki hiçbir sorun yok siz kafanızı yormayın her şey iyi gidiyor. Peki bu evime durmadan gelen yabancılar kimdir diye soracak oluyorsunuz bir anda kızıyor size mazlumlara acımamakla suçlanıyorsunuz. Onların yardıma ihtiyacı var diyor. Eh tamam iyi de bari bilsem nedir kimdir bu kişiler nerden geldikleri neden geldikleri belli değil, gidecekler mi? ne zaman? Aynı sinirle karşılık alınca sinirleniyorsunuz. Bir anda fark ediyorsunuz ki karşınızda bunu söyleyen yıllar önce size mazlum gelip iş istemiş o kişi değildir. Artık ne kadar fazla şeye sahip olduğuna bakıyorsunuz. Sizin kadar bir serveti var gibi duruyor oysa sizin ona ödediğiniz maaş belli, ek bir işi de yoktur herhalde. Aklınıza kötü kötü düşünceler geliyor yahu bu adam illegal işler falan.. yok canım daha neler. Canınıza tak ediyor işten çıkarmaya karar veriyorsunuz kendisini ama sözleşme devam ediyor. İstifa etmesini teklif edince pek yanaşmıyor halinden memnun gibi. Eviniz öyle berbat ki mahvoluyor, napılsa iyi olur napılsa? Derken aynada kendinizi görüveriyorsunuz. Beş parasız bir adam. Karnınız aç, kıyafetleriniz çaput gibi, hasta ve yorgunsunuz, eskiden olduğu gibi güzel ve ferah değil hiçbir şey. O an anlayıp koşuyorsunuz yatak odanızdaki kasanıza eyvah! kasa bomboş.

Bu küçük hikayede anlatılandan başkası değildir Türkiye’nin başına gelen. Ama yana yakıla ağlayıp karalar bağlamak da mantıklı değil. Unutmayın ki ev hala sizin. Evin sahibi sizsiniz.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
19 Mayıs 2022 16:35
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber