Dolar 32,5216
Euro 34,7912
Altın 2.421,59
BİST 9.708,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 22°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
22°C
Hafif Yağmurlu

Cambaza mı bakalım, yangına mı?

4 Ağustos 2021 09:51 | Son Güncellenme: 4 Ağustos 2021 11:34
892

22 Temmuz 2021 Perşembe günü saat 21.30 sularında Balıkesir’den gezici arıcılık yapmak için Lüleburgaz’ın Karaağaç köyüne gelen 77 yaşındaki Ahmet Çakırlar av tüfeğiyle öldürüldü. Cesedi iki el silah sesini duyarak koşan 65 yaşındaki eşi Aynur Çakırlar tarafından bulundu. Katil zanlısı 69 yaşındaki K.G. jandarma ekiplerinin takibi sonucu bir hafta geçmeden Lüleburgaz’ın Büyükkarıştıran beldesinde yakalandı.

*

Yakalanma öncesi ve sonrası

Cinayet haberi 22 Temmuz gecesinden sonra tüm Trakya’ya yayıldı. Trakya’nın her yerinde fısıltı gazetesi olarak yayılan haber “Seri katil buraya da gelecek” ve “Önüne geleni öldürüp ilerliyormuş” şeklinde şehir efsaneleriyle dilden dile yayıldı. Sosyal medyada elinde pompalı tüfeklerle köy başlarında, tarla köşelerinde nöbet bekleyen insan fotoğrafları yayılmaya başlandı. Bir seri katil öyküsü dilden dile büyüdü. Panik, korku ve elbette askerlik yıllarını özlemiş vatandaşların hasret gidermesiyle mesele bölgesel bir hal aldı.

*

Oysa ortada ne bir seri katil, ne de işlenmiş birden fazla cinayet vardı. Bu arada… Bu kadar küçük bir coğrafyada yaşıyor olmamıza rağmen, cinayetin nedenine Trakya Politik olarak halen ulaşmadık… Kuşkusuz bir kişinin bile silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi bile trajedidir. Ancak bunun seri katillikle veya Trakya’daki insanların tümünün yaşamının risk altında olmasıyla bir alakası yoktur.

*

Katil zanlısının video görüntüleri ve yakalanma anı cep telefonundan çekilmiş görüntülerle kayıt altına alındı ve sosyal medyaya servis edildi. Görüntülerde zanlının halk tarafından linç edilmek istendiği ve bir iple bağlandığı görülüyor. “Seri katil”i yakalamış olmanın haklı gururu ve “halkı kırıp geçiren bu savaş makinesine” karşı duyulan nefret karşılığını bulmuş, küfür kıyamet bir eylem başlamıştı.

*

O gece jandarma orada olmasa çok daha farklı şeyler olabilirdi. Görüntülerde jandarmanın toplanan öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye çalıştığı görülüyor. Zaten farklı şeyler de olmuş. Muratlı Hizmet gazetesinde zanlının olay sonrası çekilen fotoğrafında epey dayak yediği görülüyor.

*

Adaleti ve güvenliği kim, nasıl sağlayacak?

Ortada bir suç ve suçlu olduğunda bu ülkede bunu takip edecek ve açığa çıkaracak kurumlar bellidir. Bu konuda özellikle, Trakya gibi kolay bir coğrafyada başta kolluk kuvvetleri olmak üzere, özellikle adli vakalarda hukuk ve adalet sistemi de çok hızlı ve başarılı bir şekilde işler. Dolayısıyla kimsenin eline silah alıp seri katil nöbeti tutmasına, herhangi bir katil zanlısına adalet dağıtmasına gerek yok. Zira… Psikolojik olarak daha önce şahsen tanımadığınız bir katil zanlısını linç etmeye kalkmanız, ileride potansiyel bir katil zanlısı olmanız için psikolojik eşiktir.

*

Linç kültürü ve sıradan faşizm

Ülke ölçeğinde düşünüldüğünde çok da büyük çapta sayılmayan bu durumu neden bu kadar derinlemesine ele aldık? Hepimizin yakından takip ettiği gibi Akdeniz ve Ege’de orman yangınlarını bitiremiyoruz. Hepimizin içini yakan bu yangınlarla birlikte fısıltı gazetesi de işlemeye başladı. Bunun üzerine yapılan haberlerden sadece ikisini aktarmak gerekirse:

1- “Heybeliada’da benzin bidonu olan bir kişi ormana gidiyor” ihbarı polisi harekete geçirdi

2- Köyceğiz’de bir yangın söndürme helikopteri düştü

Evet… İki haber de asılsızdı ve iki haberin ardından da bahsi geçen bölgelerde büyük tedirginlik yaşandı. Bu tip toplumsal olaylarda, olayın ciddiyeti kadar büyük olan şey, olay hakkında çıkarılan dedikodu ve yalan haber furyasıdır. Zira bu tip söylentiler toplumu infiale sürükleyerek, kalabalık kitlelerin linç kültürü ve sıradan faşizm hissiyle hareket etmesini sağlar. Bunu ülkemizin yakın tarihinden, 6-7 Eylül Olayarından, Maraş’tan, Çorum’dan, Sivas’tan ve daha nicelerinden biliyoruz.

*

Yangınların ardından…

Üst başlık biraz yanlış oldu zira bir hafta geçmesine rağmen yangınlar söndürülebilmiş değil. Halka fısıltı gazetesinin şehir efsanelerini değil de bizzat gerçekleri aktaran basın kuruluşlarına RTÜK tarafından şahane ayar verildi. Yangın haberlerine yayın yasağı getirilmekle kalınmadı, RTÜK haber yapan kuruluşlara “yanan yerleri değil, söndürülen yerleri” yayınlamaları gerektiğini hatırlattı! Pes… Yayın kuruluşlarının en üstünde bulunan kurum ülke yangın yerine dönmüşken sağlıklı haber akışı sağlayan medya kuruluşlarına “cambaza bak” haberleri yapmalarını öneriyor.

*

Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise güneyde iklim değişikliği krizi sonucu çıkan yüzlerce yangınla ilgili şu sözleri söyledi: “Yangınların biri bile kasıtlı çıkarılmışsa kimsenin şüphesi olmasın ki devletimiz yakılan bir dalın dahi hesabını sorar.”

*

Yazının başında da bahsettiğimiz gibi bu ülkenin kolluk kuvvetleri ve adalet sistemi kuşkusuz bunun hesabını sorar. Bunda şüphe yok. Ancak bu tip laflarla Şentop da RTÜK gibi “cambaza bak” yapmıyor mu? Yangınlar ormanları aşıp yerleşim bölgelerinin üstünden bir alev topu gibi geçerken bu hamasi ve anlamsız sözlerle zevahiri kurtarma niyeti bu ülkeye reva mı?

*

Ülkenin cennetten köşeleri yanarken ne yapalım? Fıtrat mı diyelim? Örgüt mü arayalım? Çay mı fırlatalım? Basit adli cinayetlerin ardından elimizde pompalı tüfekle seri katil nöbetleri mi tutalım? Veya kadın cinayetleri hız kesmeden devam ederken, ailesiyle mutlu mesut yaşayan kadın haberleri mi yapalım?

*

Ateş düştüğü yeri yakar. İçimiz yanıyor. Cambaza mı bakalım, yangına mı?

*

Asıl cambaz sandıkta… O zaman bakarız artık.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
15 Şubat 2024 13:57
9 Ocak 2024 11:28
4 Ocak 2024 12:03
30 Kasım 2023 12:54
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber