Dolar 32,3635
Euro 34,9543
Altın 2.325,43
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Parçalı Bulutlu

Gündoğdu: “Erdoğan, Ekonomi Nobel ödülünü hak etmiştir”

13 Aralık 2021 11:13 | Son Güncellenme: 13 Aralık 2021 15:16
557

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, 2022 yılı bütçe kanun teklifi hakkında söz aldı.  7 Mayıs 2018’de Erdoğan’ın vatandaşa söz verdiğini kaydeden Gündoğdu, “Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek, dar gelirlinin hayat standardı yükselecek’ demişti. Dememiş miydi? Demişti. Peki, üç buçuk yıl önce söz verdiğinde dolar ne kadardı? 4,27’ydi. Şimdi dolar nerede? 14’e dayandı. Söz verdiğinde faiz yüzde 11,25’ti. Peki, şimdi faiz nerede? Yüzde 15’te. Enflasyon yüzde 7’deydi. Şimdi nerede? Yüzde 21’e çıktı. Artık Erdoğan, ekonomi Nobel’ini hak etmiştir” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİNİN, ESNAFIN, EMEKLİNİN, İŞÇİNİN DERDİNE DERMAN OLMAYAN BİR BÜTÇE”
Gündoğdu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Başkan, sayın milletvekilleri görüşmekte olduğumuz tabii ki tam bir AKP bütçesi. Çiftçinin, esnafın, emeklinin, işçinin derdine derman olmayan bir bütçedir. Bu bütçe, inanın müflis tüccar bütçesidir. Bir çiftçi göstermezsiniz bu bütçeyle sorunlarım çözülecek diyen. Bu bütçe Kırklareli’nde, Babaeski’de verimli toprağın alın terini karıştıran ayçiçeği, buğday üreten çiftçimizin bütçesi hiç de değildir. Bu bütçe, çiftçinin son bir yılda yüzde 110 artan mazotunu, yüzde 500 artan gübresini ucuzlatan bir bütçe de değildir. Peki, bu bütçede bu bütçeyle sorunlarım çözülecek diyen bir işçi, emekçi gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz çünkü yok. Lüleburgaz’da fabrikalarda çalışan, gece karanlığında çocuğunun rızkı için yollara düşen, nasırlı elleriyle üretim yapan bir emekçi var mıdır bu bütçede?  Maalesef ki yok.
“MİLLETİN YOKSULLUK BÜTÇESİDİR”
Peki, esnaf var mı esnaf? Esnaf da yok.Ben bakıyorum da Kırklareli sanayisinde, çarşısında ezanla iş yerini açan, akşam karanlığına kadar üç beş iş yapıp BAĞ-KUR’unu, sigortasını, vergisini, borcunu, kirasını ödemeye çalışan ‘Bu benim bütçemdir’ diyen tek bir esnaf yok. Eşsiz coğrafyasıyla ömrümüze ömür katan longozların, Istranca’nın verimli toprakların kirli sanayiye peşkeş çekilmesine ‘dur’ diyecek bir madde var mı? Maalesef ki o da yok. İklim kriziyle mücadele sürecinde rant odaklı politikaları terk eden, iklim adaletini hâkim kılan bir bütçe mi bu? Ne yazık ki hayır.  Vize’de, Pınarhisar’da, Pehlivanköy’de, Demirköy’de, Kofçaz’da ziyaretlerim sırasında baktığımda ‘Bu bütçeden ben refah ve zenginlik bulacağım’ diyen bir Allah’ın yok. Bu bütçe fakirden alıp sadece zengine veren bir bütçe yani, Milletin yoksulluk bütçesidir.  Ne diyor Erdoğan? “Biz ekonominin kitabını yazdık.” diyor. Doğru, gitmiş, yazmış bir şeyler orada ama ne yazmış biliyor musunuz?  “Türk lirası nasıl değersiz hâle getirilir?” Erdoğan’ın üstün gayretleriyle millî paramız üç ayda dolar karşısında yüzde 39, Bulgar levası karşısında yüzde 36, Pakistan rupisi karşısında yüzde 36 değer kaybetti. Üç yılda, beş yılda falan da değil ha, doksan günde paramızı pul ettiler.
VATANDAŞLARIMIZIN HAKKINI GASP EDENLER DE DIŞ GÜÇLER Mİ?
Şimdi baktığımızda sizlere bir şey hatırlatmak istiyorum: Tarih, tam 7 Mayıs 2018, ekonominin kitabını yazan Erdoğan, vatandaşa, millete, halka bir söz vermişti:
 “Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek, dar gelirlinin hayat standardı yükselecek.” demişti.
Dememiş miydi? Demişti. Peki, üç buçuk yıl önce söz verdiğinde dolar ne kadardı? 4,27’ydi. Şimdi dolar nerede? 14’e dayandı. Söz verdiğinde faiz yüzde 11,25’ti. Peki, şimdi faiz nerede? Yüzde 15’te. Enflasyon yüzde 7’deydi. Şimdi nerede? Yüzde 21’e çıktı. Artık Erdoğan, ekonomi Nobel’ini hak etmiştir diyoruz arkadaşlar. Peki, şimdi ne diyorlar? Dış güçler varmış, ekonomik Kurtuluş Savaşı’ymış. Her zamanki gibi beceriksizliklerini saklamak için sanal düşmanlar yaratıyorlar.

Ya, çıkın kardeşim vatandaşa korkusuzca söyleyin, kim o dış güçler kime karşı savaştayız? Doları uçuran, milleti yoksullaştıran, ekmek kuyruklarına sokan bir düşman var ise çıkın açıklayın ve gereğini de yapın. Ha, yapamıyorsanız da görevden affınızı istemek de bir onurdur, bir erdemliliktir.

Enflasyon yüzde 21 diyor TÜİK; gerçek enflasyon ile TÜİK’in enflasyonu arasında tam 3 kat fark var arkadaşlar. Enflasyonu düşük göstermek 30 milyon çalışanın, 12 milyon emeklinin, dulun ve yetimin haklarını gasp etmektir. Bunun adı da -emin olun- kul hakkı yemektir. Vatandaşlarımızın hakkını gasp edenler de dış güçler mi? Çıkıp açıklasınlar, millet de dostunu da düşmanını da bilsin ve ona göre de gereğini yapsın. Yirmi yıldır ‘adalet’ diyenler adaleti mutlu azınlıklara, zulmü vatandaşa reva gördüler.

‘Kalkınma’ diyenler kalkınmayı saraydakilere, fakirliği vatandaşa reva gördüler.

Umutsuzluk yok sevgili halkım…

Yoksulluk alın yazısı olmayacak bundan sonra. Refahı büyütüp hakça yaşadığımız günler gelecek.

Gün, zalimin korkuya kapıldığı, halkın yüzünün güldüğü, umutların yeşerdiği gündür. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin ayak seslerinin duyulduğu gündür. Yüce Meclise saygılar sunuyorum.”  

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber