Dolar 32,5997
Euro 34,8055
Altın 2.500,72
BİST 9.438,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 12°C
Yağmurlu
Tekirdağ
12°C
Yağmurlu

Kayan: “Bilim, hür irade ile olur”

28 Kasım 2022 13:36 | Son Güncellenme: 28 Kasım 2022 15:15
541

CHP Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi görüşülürken söz aldı. Kayan, “Bilim hür irade, özgür toplum, sağlıklı iletişim, özgür ve özgün eğitimle olur” ifadelerini kullandı.

BİLİM ÖZGÜR TOPLUMLA OLUR”
Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi görüşülürken söz aldı. Kayan şunları ifade etti:
“Şimdi, ben biraz tarihsel süreçle başlamak istiyorum konuşmama. Toplumların kalkınması bilgiyle, bilimle ve teknolojiyle olur. Bilim hür irade, özgür toplum, sağlıklı iletişim, özgür ve özgün eğitimle olur. Bütün bunlar da insan beyninin dogmalardan arınıp şüphecilikle soran, sorgulayan, düşünen, düşüncesini açıklayan bireyler yetiştirip bilime armağan eden vicdanı ve irfanı hür nesillerle olur. Kısacası, insan beyninin dogmalardan arınıp aydınlanmasıyla olur. İnsanlık dünyası tarihsel süreçte mantıklı düşünceyi Antik Yunan filozofları Sokrates, Platon, Aristoteles, Thales gibi düşünürlerle milattan önce 4’üncü yüzyılda ilk defa başlatmıştır. Daha sonra, 15’inci yüzyılda, filozof, teolog Alman Profesör Martin Luther’le devam etmiş; Tevrat ve İncil’in Latinceden Almancaya çevrilmesiyle daha çok insanın anlayabileceği aşamaya gelmiştir. Ardından yine, Alman filozof Immanuel Kant’la son aşamasına varmış 18’inci yüzyılda. Bu gelişmeler ışığında, 18’inci yüzyıla giren insan beyni, geliştirmeye ve bilim ve teknoloji alanında fazla kafa yormaya başlamıştır. Galileo Galilei’nun 17’nci yüzyılda dünyanın yuvarlak olduğunu ispatlaması ve devamlı doğuya gidilerek batıya ulaşılabileceğini söylemeyi hep doğuya gidildiği için bu şeyin tekrar tekrar yapılabileceğini- özgün düşünce sayesinde bulmuştur.

Buhar makinesinin buluşu, üretim gücünü ve hızını kol gücünün elinden almıştır. Üretimin hızlanışı birim zamanda daha çok üretim yapıp yine birim zamanda daha çok kâr elde edildiğini doğrulamıştır. Tarımda insan ve hayvan gücünün yerini makine gücü almış, aynı zamanda sanayide de kol gücünün yerini makine gücü almıştır.

Bu şekilde, aşağı yukarı bundan iki yüz, iki yüz elli yıl önce başlayan Sanayi Devrimi’ni bizler, o zamanki çağlarda “Kendi içimize aydınlanma girmesin, bu aydınlanmayla biz, bu ülkeyi yönetemeyiz” endişesiyle ne pusulanın bulunuşuna ne matbaanın bulunuşuna, hiçbirine zamanında ulaşamadık. Matbaayı, kuruluşundan tam iki yüz seksen dört sene sonra ülkemize getirdik.

Sayın Bakan, şimdi bunu söylemekle muradım şudur: Bilim, üniversitelerde olur; bilim, eğitimde olur; bilim, sağlıklı üniversite, sağlıklı eğitim ve sağlıklı insan yetiştirmeyle olur. Şimdi değerli arkadaşlar, hepinize soruyorum: Bizler, bugün Türkiye’de en güzide üniversitelerimiz dediğimiz, Orta Doğu Teknik Üniversitesini, İstanbul Teknik Üniversitesini, Boğaziçi Üniversitesi ve bunun gibi daha nice üniversiteleri ne hâle getirdik ve bu üniversiteleri ne hâle getirmeye çalışıyoruz? Bu, irfan ve bilim yuvaları için, bizim insanımıza daha fazla bilgi, daha fazla teknoloji, daha fazla sağlıklı düşünmeyi öğretmek için elimizden gelen ne varsa yapmamız gerekirken bizler -bu üniversitelere- okullarda akademisyen olmuş, doktora yapmış, doçent olmuş, profesör olmuş insanların oylarına güvenmiyoruz, yukarıdan, tepeden inme; hayır, siz bunu beceremezsiniz, bilemezsiniz, benim istediğim insan gelecek, benim istediğim insan burayı, üniversiteyi yönetecek ve sizler de ona tabi olacaksınız, onun istediğinin dışında bir şey konuşamaz, söyleyemez ve hareket edemezsiniz.

Şimdi size soruyorum: Bizler gerçekten kalkınmak istiyor muyuz, ıskaladığımız Sanayi Devrimi’nden sonra, bugünkü bilişim devrimini yakalamak istiyor muyuz, yoksa yine bunu da es geçip Sanayi Devrimi’nden sonra bilişim devrimini de gerçekleştirmiş toplumların uşağı olmaya bu toplumu mahkûm mu edeceğiz? Sayın Bakan, önce buna karar verilmesi lazım. Hükümetinizin daha yukarıdaki mecralarda bu konuya cevap vermesi lazım ve üniversitelerimizi bugünkü durumdan kurtarıp sağlıklı bir üniversite oluşturmamız gerekiyor. Bizler bilim yapamayacak insanlar değiliz, bizler teknoloji üretemeyecek insanlar değiliz, yeter ki özgür irade, yeter ki hür irade olsun diyorum.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber