Dolar 32,5978
Euro 34,7995
Altın 2.405,78
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 24°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
24°C
Az Bulutlu

Milletin Sesi: “Hayvan terli, yemez!”

23 Mayıs 2022 10:23 | Son Güncellenme: 23 Mayıs 2022 10:25
813

Kaftancıoğlu’na yapılan siyasi operasyondan sonra Bursa’dan İstanbul’a alınan CHP mitingi, 1977’de Taksim’de Ecevit’in yaptığı mitingin anlamıyla eşdeğer olsa gerek… Öyle ki neredeyse yarım asır sonra CHP yeniden iktidara yürüyor. Bu yürüyüşün öncüsü, Kılıçdaroğlu ve dostlarının başını çektiği Adalet Yürüyüşü’dür.

*

Mitingin en etkileyici anı sanatçıların, Gezi ailelerinin ve hepimizin ortak derdini kürsüden dillendiren yurttaşların Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye çıktığı son kareydi. Evlatlarını bu ülkenin onurlu geleceği için toprağa veya zindana göndermiş insanların vakur yürüyüşü bir film sahnesini andırıyordu. Eşkıyanın dünyaya hükümdar olamayacağının dosta düşmana ilan edilmesi Türkiye’ye son birkaç yılda yapılmış en önemli aşıydı.

*

Kılıçdaroğlu’nun mitingde konuşma yapanları kürsünün önünden izlemesi, gerektiğinde mitinge gelen yüzbinlerce insandan sadece birisi olabileceğini bir kez daha göstermesi gücünü halktan alan duruşunu daha da güçlendirdi. Üstünden dokuz yıl geçmesine rağmen Gezi Direnişi çizgisinden bir adım bile geri atılmayacağının deklare edilmesi mitingin en önemli mesajıydı.

*

Gezi aileleri adına yapılan konuşma bir manifesto niteliğindeydi. Gezi Davası nedeniyle tutuklanan Avukat Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay aslında değişimin ve iktidarın şifresini çok kısaca özetledi: “Kardeşlerim, şunu unutmayalım. Dik duracağız. Yılmayacağız. Çoğalacağız. Ve kazanacağız.”

*

Mitingin ardından “Gezi çok mu ön plana atıldı?” gibi saçma sapan laflar da edildi. Türkiye’de bir değişim olacaksa, mevcut yağma düzeni değişecekse miting sahnesindeki o vakur yürüyüşte elbette (milyonları temsil eden) Gezi’nin sembolü olmuş o insanlar olacaktı. Ya kim olacaktı? Binali Yıldırım’ın “pek becerikli” yavrusu mu olacaktı? Ayakkabı kutularında rüşvet alan, “Bakara Makaracı”, Prag Büyükelçiliği görevine atanma cüreti gösterilmiş Egemen Bağış mı olacaktı? 12 yaşında kız çocuğuna tacizi belgelenince içeriye alınmak zorunda kalınan Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah mı olacaktı? Soma’da 301 madencinin iş cinayetiyle katledilmesinin hemen ardından olay yerine gidip madenci tekmeleyen ve şu anda Avrupa’da bu ülkenin ticaret ateşesi olarak görev verilen Yusuf Yerkel mi olacaktı? O sahnede, mitinge gelenleri beşli çetinin patronları mı selamlayacaktı? Pardon ama siz nasıl bir miting hayal ediyordunuz?

*

Miting öncesi ve sonrası trol orduları sosyal medya üzerinden bir Alevi kampanyası yapmayı denediler. Çünkü artık tutunabilecekleri başka hiçbir söylem kalmadı. “Bu halk Alevi’ye oy vermez” zırvalığını yayarak aslında kendi kitlelerini konsolide etmeyi değil, karşı cepheyi bölmeyi hedefliyorlar. Fındık kadar beyni olmayan bu güruhun bu rezil söylemine bakarak mı hareket edecek bu ülkedeki milyonlarca aklı başında insan? Tamam, öyle olsun. Bir de buradan bakalım, sizi kırmayalım.

*

Esasen ben Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğundan da şüpheliyim. Kılıçdaroğlu’nun cemevinde bir fotoğrafını görmüşseniz, camide elli fotoğrafını görmüşsünüzdür. Alevi inancına sahip insanları oy deposu olarak görmemiştir. Onların inancını sömürerek bunun üzerinden siyaset yapmamıştır. Sahi siz Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir ibadet sonrası bunu şova dönüştürdüğünü, dini bu şekilde kullandığını, kirlettiğini ve utanmadan basının karşısına geçip demeç verdiğini bir kere bile gördünüz mü? Hayat pahalılığı karşısında ezilen, inim inim inleyen insanların suratına böğüre böğüre “Onların doları varsa, bizim de Allah’ımız var.” diyebilme ahlaksızlığını kendine yedirebilir mi Kılıçdaroğlu?

*

Yediremez! Kılıçdaroğlu devlet hazinesini beşli çeteye tokatlatıp, oradan aldığı payı sülalesine yedirebilir mi? Yemez, yediremez. Hesap ortadadır. Hepimizin ortak kasası olan ulusal gelire “çöküldüğü” için Ak Parti iktidarının başında, yirmi yıl önce 8 çeyrek altın olan asgari ücretle bugün 3 çeyrek altın bile alınamıyor. Yaşamak için gerekli gelirinin en az yarısı yağmalanmaya devam edilen bu halk, rezilce kurulan “Bu halk Alevi’ye oy vermez” tezgâhını sizce yer mi?

*

Rivayet o ki, Osmanlı döneminde sefere giden askerler devletten (yani o dönem padişahtan) alacakları ödenek gelmemişse veya tatmin edici değilse isyan işareti olarak atlarını durdururlar, yola devam etmezlermiş. Nedeni sorulduğunda niyetlerini açıkça belli etmez “Hayvan terli.” derlermiş.

*

Eğer Kılıçdaroğlu aday olursa kesin kaybedermişiz. Bu halk Alevi’ye oy vermezmiş. Ondan sonra da insanların rızkına çökerek saltanat sürmeye devam ederlermiş. Anlatın, anlatın… Anlatamadığınız şey her çalışanın kesesinden, her ay en az 5 çeyrek altın çalındığı gerçeğidir. Bir de bunu anlatın: “Hayvan terli, yemez!” diyebilme basireti gösterin.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber