Rusya-Ukrayna savaşında rehberimiz İsmet İnönü

Büyük kumandan Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini hatırlayalım:
– Şu ve bu sebepler için, milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir.

***
Ömrü savaşlarda geçmiş bir kahramandan bu sözleri duymak her zaman heyecanlandırır beni ve dünya barışı konusundaki umudumu canlı tutar.
Şu son bir haftada Ukrayna, Batı tarafından dolduruşa geldi, Rusya, silahları ateşlemekte aceleci davrandı. Kuzey komşularımız arasında süren savaşın bir an önce sona ermesini bekliyorum. Barış için atılacak adımları da gönülden destekliyorum.

***  
Bu çağda savaşmak da neyin nesi diye insanın isyan edesi geliyor. Savaştan kimse kazançlı çıkmaz. Sadece silah tüccarları kazanır bu işten. Çünkü stoklar birikti, hangarlar doldu taştı. Ne olacak bunca bomba, kurşun? Bunlar harcanacak ki yerine yenisi üretilsin. Kimse, “Ekmek üretelim de herkesin karnı doysun” demiyor. “Silah verelim ki birbirlerini vursunlar” diyorlar.
Bir haftada saldırılarda iki taraftan da ölenlerin haddi hesabı yok. Asker-sivil, kadın-erkek, genç-çocuk yüzlerce insan can verdi. Bunun hesabını kim verebilir?

***
Barış için çaba gösterenlerin yanında yangına körükle gidenler de var. Bunlar ağırlıklı olarak, yukarıda bahsettiğim, silah üreticisi ülkeler.
Bu nedenle, biri an önce barışı sağlamak şart. Bunun için çaba gösteren herkese minnet duyarım.

***
Bu konuda, Atatürk’ün silah arkadaşı, ömrü cephelerde geçmiş diğer bir kahraman, İsmet İnönü’yü hatırlayalım. İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’yı cehenneme çevirdiği yıllarda, sınırımıza kadar dayanmış savaşı durdurmak, Türkiye’yi savaş belasına sokmamak için gösterdiği başarıyı hatırlayalım ve bu başarıya bir kez daha şapka çıkartalım. İkinci Dünya Savaşı’nın azdığı zamanlarda İngiltere Başbakanı Winston Curchill, Türkiye’den ısrarla üs istemiş, hatta Türkiye’nin Balkanlarda cephe açarak savaşa girmesi için Adana’ya kadar gelip, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nu ikna etmeye çalışmıştı.
İsmet İnönü’nün başarılı dış politika hamlesi sayesinde Türk milleti İkinci Dünya Savaşı yıkımından kurtuldu.

***
Şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı çanlarının çalmaya başladığı bugünlerde, devlet yöneticilerimiz, İkinci Dünya Savaşı sırasında İsmet İnönü’nün savaşı Trakya sınırlarında durdurmasını satır satır okumalı, yani derslerine çok iyi çalışmalı.