Dolar 32,3367
Euro 35,1626
Altın 2.244,08
BİST 8.718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 11°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
11°C
Hafif Yağmurlu

Türkiye haritasına Çorlu’dan bakmak

27 Aralık 2022 10:30
1.479
Çorlu

Türkiye için dönüm noktası olacak seçime artık yarım yıldan az kaldı. Bu tarihten itibaren Trakya Politik sahaya inerek yurttaşlara oyunun rengini sormaya başlayacak. Çorlu’dan başlayacağımız bu yolculuk Trakya’nın dört bir yanına uzanarak devam edecek. Seçime kadar sürecek olan bu titiz çalışmada “Meydan Sayacı” ile partilere verilecek desteği ölçeceğiz. “İnsan Manzaraları” ile de sokağın rengi olan yurdumuz insanından kesitler sunacağız.
*
Sorumuz gayet açık; “Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” diye soruyoruz. Türkiye gibi bir ülkede bu soruya lider profilleri üzerinden yanıt verilmesi gayet doğal. Çünkü bu coğrafyada siyaset uzun yıllardan beri toplumsal fayda için değil, kişisel ikbal beklentisiyle yapılıyor.
*
Çorlu’dan başladığımız ilk eğilim yoklaması için kaleme alınan bu inceleme yazısının girişi sonraki eğilim yoklamalarına da ışık tutacak notlar içeriyor. Bu bağlamda diğer yereller için geçerli olacak genel durumları da bu minvalde okuyabilirsiniz.
*
Çorlu’da yaptığımız saha çalışmasını ilgili videonun kamera arkasında tercihini “kararsız, yorum yok, hiçbiri vb. ifade eden “GRİ” alan esasen sandığınızdan çok daha büyük. Yüz metre öteden muhalif veya hükümet yanlısı olabileceğini, yani mütemadiyen politik bir taraf olduğunu düşündüğümüz insanlar bile kamera ve mikrofonu görünce yürüyüş güzergâhını değiştirerek görüş beyan etmekten kaçabiliyor.
*

GRİ ALANIN ÜÇ AYRI BÖLÜMÜ BULUNUYOR

KOYU GRİ: Bu alan kesinlikle siyaset kurumuna küsmüş olanlardan oluşuyor. Son anda “kötünün iyisi” diyerek oy verecek bile olsa makûs talihimize küsmüş, artık çok yorulmuş ve tabiri caizse yaşama sevincini yitirecek noktaya gelenlerden oluşuyor.

GRİ: Gerçekten kararsızlar. Bunu beyan ederken çok samimiler. Gerçekten nereye oy vermeleri gerektiği konusunda hiçbir netlikleri yok. “Herkese iki anahtar” diye meydanlara çıkıp gönüllerini çalacak bir Tansu Çiller muhalif bir seçenek olsa ikna olmaya hevesli gibiler. Bunu da zaten açıkça dile getiriyor bir teyzemiz: “Bakalım emekli maaş zammı ne olacak? Ona göre oy kullanacağız.”

AÇIK GRİ: Zorunlu olarak veya naif bir çekingenlikle oyunun rengini açıklamayanlardan oluşuyor. Büyük bir kısmı işinden dolayı (memur, yönetici vs.) çekiniyor. Bu alanda bulunanlar muhalif kimliğini açıkça deklare ederse kendisinin veya çevresinin başına bir iş geleceği kaygısı yaşıyorlar.
Pekâlâ, kamera ve mikrofonu görünce yönünü değiştirenler GRİ mi? Hayır, onlar için şu tanımlamayı yapabiliriz:

SİYAH: Aslında oyunun rengini belli edenlerden bile daha netler. Ülkemizde safsataya dönen demokrasicilik oyunundan illallah etmişler. Belki kesinlikle oy vermeyecek kadar bıkmışlar; belki de seçim günü hırsla sandığa yapışacak kadar bilenmiş haldeler. Sonuç ne olursa olsun yapacakları hamleyi kimsenin değiştirmesine izin vermeyecek kadar hırslılar. Bu grubun çok az bir diliminin hükümet yanlısı olabileceği genel kabul görüyor. Zira neden böyle olduğunu konjonktür gereği AK Parti’yi ele alırken açıklayacağız.

PARTİLERE ÇORLU ÖZNELİNDEN BAKINCA

CHP: “Altı kardeşiz, 75 oyumuz var. Hepsi CHP’ye…” diyerek umutla kameranın önüne atlayan fanatik CHP’li vatandaşı saymazsak en kararlı olanı dahi itidalli bir tavır sergiliyor. Hatta o en kararlıların içinde bile halen AÇIK GRİ durmaya çalışan o kadar fazla insan var ki… Her biri adeta fikri anlamda donanımlı bunca geniş kitleyi kullanamamak özel bir yetenek istiyor olsa gerek. Twitter’daki trol ordularının onlarca katı olan organik twitter kullanıcılarından bahsediyoruz. CHP elinin altında bir hazine bulunduruyor. Ama bunu kullanamıyor. Bu geniş kitle günün sonunda kakofoniye dönüveriyor. Taa CHP Genel Merkezi’nden başlayarak il ve ilçe örgütlerine kadar tüm birimlerin ellerinin altındaki bu sessiz gücü, bu devasa kitleyi nasıl kullanamadığını sahaya inince çok daha iyi anlıyorsunuz. Nasıl mı? Sıradaki parti seçmenine bakarak…

AK Parti: Çok netler. Anında yapıştırıyorlar yanıtı: “Tabii ki AK Parti, elbette Erdoğan!” Tartışılacak bir durum olduğunu düşünmüyorlar. İşte bu yüzden SİYAH kısım içindeki oranlarının çok az olduğu kanısındayız. Özellikle asgari ücretin 8.500 lira olarak açıklanmasının ekonomik açıdan bir zafer olarak değerlendirdikleri için yıllardan beri oy verdikleri AK Parti’ye olan desteklerini açıkça ve gururla beyan ediyorlar. AK Parti’ye oy vereceğini söyleyenlerin kendilerine olan güvenleri tam; ayrıca dayanışma ve moral duyguları yüksek seviyede. Birbirinin koluna girmiş üçlü-dörtlü (başörtülü veya açık karışık olarak) kadın grupları bu dayanışma ruhunun tablosu gibi kent meydanını fırtına gibi yararak ilerliyor. Bu birlik atmosferini diri tutan en somut etkenlerden biri ise 20 yıllık iktidarı kaybetme korkusu; kaybetmemek için her şeyi yapabilecek bir gözü karalık ilk bakışta sezinleniyor.

İYİ Parti: Ülke genelinde olduğu gibi bariz biçimde üçüncü sıradalar. Bu gerçek sizi aldatmasın. Türkiye siyasi tarihinde bu kadar kısa sürede, hiçbir nesnel büyük gücü (medya, sermaye, gelenek vb.) tam olarak arkasına alamadan bu sonucun oluşması deyim yerindeyse imkânsızı başarmak diye açıklanabilir. Erdoğan sonrası tamamen dağılacak olan AK Parti’nin oylarının en az yarısını alabilecek bir merkez niteliği taşıyorlar. Akşener’in sarkık bıyıklı erkeklerin beylik laflarını değil, vicdanını dinlemesi partinin merkeze oturmasını sağlayabilir. Öyle ki “İYİ Parti’ye oy vereceğim.” diyen vatandaşın yanındaki arkadaşı kameraya dönüp diyor ki “Hele bana da sor, ben de HDP’ye oy vereceğim.” Bu manzarayı görünce İYİ Parti’nin HDP’yi dövmeye çalışmasının aslında mevcut oy potansiyeline bir şey katmayacağını; aksine zaten yeterince daralmış olan aşırı milliyetçi bloğa oy kaptıracağını idrak etmek epey kolay oluyor.

HDP: Kuşkusuz AÇIK GRİ olan kitlede önemli pay sahibi bir oluşumdan bahsediyoruz. Hatta bazı araştırmacılar HDP kitlesinin yüzde 10’unun kendisini AK Parti içinde gizlediğini bile öne sürüyorlar. Ancak, Çorlu gibi demokrat bir yerde biraz daha rahat davranıyor HDP seçmeni. “HDP’ye oy vereceğim” diyenler çok kısa ve cesur biçimde söylüyorlar sözlerini. Bu cesaretin kaynağını tahmin etmek zor değil: Demirtaş. Yüzde on barajını yıkan Kürt siyasi hareketini İmralı veya Kandil’e sıkıştırmak artık mümkün gibi görünmüyor. Silahların sonsuza dek susmasını talep ettikleri için kendilerini en meşru siyasal hat olarak görüyorlar. Bu yüzden bir yandan Kandil’den, öte yandan devletten azar işitseler de günden güne büyüyorlar.

MHP: Sahada gözlemlediğimiz kadarıyla gerçekten çok kötü durumdalar. Askerlik ve gençlik yıllarında kurt işareti yaptığı eski fotoğraflarının hatırına oy verecek destekçiler olmasa siyaset sahnesinden çoktan silinmişlerdi. Sahadaki sonuç tam da bunu gösteriyor. Üstelik iktidarın küçük ortağı ve büyük paydaşı durumundayken bu haldeler. Yani altı ay sonra iktidarın nimetleri de ellerinden giderse ve eğer Allah, Bahçeli’ye de gani gani ömür verirse Trakya’da tabela partisi olarak kalmaları bile mümkün olmayabilir.

DİĞERLERİ: Çorlu’daki eğilim yoklamamız esnasında Altılı Masa’nın diğer dört partisinden herhangi birine veya liderine oy vereceğini söyleyen bir kişi bile çıkmadı. Zafer Partisi ve Memleket Partisi gibi popülist siyasetler ufak tefek de olsa alıcı bulacağa benziyor. Bunun haricinde “Kime oy vereceksiniz?” sorusuna “Sola” diye yanıt veren insanlar yaşıyor Trakya’da. Her ne kadar sosyalist partiler bu oyları kendi hanelerine yazmayı bu süreçte başaramasa da…

SONUÇ: CHP VAROŞLARA İNEBİLSE RAHAT 8’DE 5 YAPARDI
Çorlu’nun ortalaması bize oransal olarak Tekirdağ genelini verebileceği için önemli bir örnek olarak önümüzde duruyor. Cumhuriyet Halk Partisi kapı kapı dolaşarak yürüteceği bir çalışma içinde olursa sekiz vekilden beşini alabilecek bir potansiyele sahip. Ancak hâlihazırda derli toplu bir parti yönetimi görünmüyor. AK Parti, CHP yöneticilerinin gördüğünden çok daha örgütlü, dinamik ve önceden kapladıkları alanı himaye etme hususunda da başarılı bir şekilde ilerliyor. En azından alan kaybetmemek için direnç gösteriyor.
*
Çok hassas bir konu olduğu için açıkça örnek vermeyeceğiz ama bunda sosyal yardımların ve genel hizmet kalitesinin çok büyük payı var. CHP’li belediyelerin Tekirdağ’da bu konuda ağır hareket etmesi kuşkusuz bir handikap olarak partinin önünde duruyor. Örneğin liyakat sahibi çalışanlarıyla vatandaşın yüzünü güldürecek bir TESKİ yerine, kerameti kendinden menkul bazı CHP’lilerin çiftliğe çevirmeye yemin ettikleri bir TESKİ beşinci sıradaki vekil adayının başını ilk yiyecek olgu olarak karşımızda duruyor. Bunun sorumlusu olanların kaçıncı sıradan vekil adayı gösterileceği merak konusu. Bir başka merak konusu ise bu sorumluların… Boşverin, onu da vekil sıraları açıklandıktan sonra dillendiririz. Seçimden sonra üç vekil gibi bir şokla karşılaşılırsa da “İşte sebebi buydu” deriz.

SİYAH-BEYAZ ALANI RENKLENDİRME BECERİSİ
Tabloyu özetleyecek olursak:
KOYU GRİ: AK Parti yok
GRİ: AK Parti üçte biri
AÇIK GRİ: AK Parti yok
SİYAH: AK Parti onda biri

Yani… Siyah-beyaz tablonun ezici çoğunluğu AK Parti’ye oy vermeyi düşünmüyor. CHP örgütleri gezmedik tek bir kapı, sıkmadık tek bir el bırakmadan sosyal yardımların kesilmeyeceğini, aksine Aile Sigortası gibi uygulamalarla kat be kat artacağını anlatmaları lazım. Anlatıyorlar elbette! Ama kendi kendilerine anlatıyorlar. Tıpkı yıllardan beri olduğu gibi… Bu bağlamda Altılı Masa’nın küçük ortaklarının GRİ alanlara hâkim olma şansı ise hiç kuşku yok ki dünden belli.

Not: Bu genel girizgâhın ardından sonraki durağımız olan Kırklareli merkezde yolculuğumuza devam devam edeceğiz. Bu giriş başucu notu olarak yolculuğumuza ışık tutacak.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Trakya Haber