Yüceer: “Cennet doğamızın cehenneme dönüşmesine izin vermeyeceğiz”

Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Tekirdağ’ın Saray İlçesi Güngörmez Mahallesi’nde AKP’li Marmaraereğlisi Belediyesi ve Kapaklı Belediyesi’nin mıcır ocağı ve kırma eleme tesisi açmasına sert tepki gösterdi. Taş ocağının Güngörmez’in geçim kaynaklarını yok edeceğini kaydeden Yüceer, “Bu insanlar burada tarımla, hayvancılıkla geçiniyor. Kekikler var, her yerden buram buram bir doğal yaşam alanı kokusu var. Arıcılık, mantarcılık var bu bölgede. Neden bunları yok ediyorsunuz?  Taş mı yiyecek bu insanlar? Rant uğruna, taş uğruna asla bu cennet doğamızın cehenneme dönüşmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

“TEKİRDAĞ’IMIZIN AKCİĞERLERİ SÖKÜLÜYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, AKP’li Marmaraereğlisi Belediyesi ve Kapaklı Belediyesi tarafından kurulacak mıcır ocağı ve kırma eleme tesisi alanını inceledi. 240 dönümlük tamamı ormanlık alan içinde binlerce ağacın katledildiğini kaydeden Yüceer şunları ifade etti:

“Trakya’nın hangi köşesine gitseniz bir doğa katliamına, doğa talanına tanık oluyorsunuz. Uzun zamandan beri Istrancalar madenler yüzünden delik deşik edildi. O güzelim ormanlar, aslında Güngörmez adını bu ormandan alır. Güngörmez’in özelliği o kadar sıktır ki ağaçlar gökyüzüne bakmaya çalıştığınızda gökyüzünü göremezdiniz. Ama şu an görüyorsunuz alan tamamen temizlenmiş, gökyüzünü artık görebiliyoruz. Ama bundan mutlu olmuyoruz. Çünkü gerçekten Trakya’mızın, Tekirdağ’ımızın akciğerleri sökülüyor. Onun en son örneği de Güngörmez’de yaşanıyor. Güngörmez’de taş mı yiyecekler ne yapacak bu insanlar?  Taş ocakları için ya da rant uğruna doğamızın, yaşam alanlarımızın, ormanlarımızın, suyumuzun bu şekilde yok edilmesinin sonuçlarını biz zaten yaşadık. Pandemide bunun ne kadar kıymetli olduğunu tüm dünya ile beraber Türkiye ülkemizde gördü. Şu an gıda krizinden bahsediyoruz.  İnsanlar yaşam alanları bulmakta zorlanırken, bu kadar güzel cennet doğamız, şu an gerçekten cehenneme dönüştürülmeye çalışılıyor. 240 dönümlük arazi ve tamamı ormanlık alan içinde kurulacak taş ocağı. Yerleşim yerlerine çok yakın, Güngörmez’e 2,5 kilometre mesafede olan bir yer ve bu alan 1/25.000 binlik Tekirdağ ili Çevre Düzenleme Planlarına göre bir turizm geliştirme alanı aynı zamanda.

“TAŞ MI YİYECEK BU İNSANLAR?”
Onun ötesinde bir koruma alanı. Orman, akarsuyumuz var. Bölgemiz gerçekten tabiat parklarıyla, mağaralarıyla bir sit alanı. Bu alana çok yakın bir yer. Bunun ötesinde en önemli şey bizim su kaynaklarımız. Özel önlem gerektiren, koruma alanları içinde olan yeraltı sularını koruma alanı içerisinde bu alan. Birçok köyümüzün suyu, ilçemizin suyu buradan gidiyor.  Su kaynaklarımızın patlamalarla, yapılan işlemlerle hem yönü değişecek hem yeraltı sularımız kuruyacak.  Zaten su fakiri olan bir il Tekirdağ. Bu anlamda bizim için çok kıymetlidir yeraltı suları. Sanayi bölgesi olduğumuz için kirli. Bunun üstüne bu kadar ısrar edilmesi, inatlaşmasını anlamakta zorlanıyoruz. Ben Tekirdağ Milletvekili olarak, burada yaşayan bir birey olarak, bu ülkenin bir evladı olarak gerçekten iktidarın ne yapmaya çalıştığını anlamakta zorlanıyorum. Nedir bu Tekirdağ’a, Trakya’ya garezleri? Nerde bir doğa katliamı var ve buraya da ÇED gerekli değildir raporu veriyorlar. Ormanları korumakla mükellef olan Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Orman İşletme Müdürlüğü sakınca yok diyebiliyor.  Bu hak mıdır? Burada nasıl bir sakınca görmediler, çok merak ediyorum. Bu bölgemizde yaşam alanlarını yok ediyorsunuz, geçimlerini de yok ediyorsunuz bu insanların. Gelirken gördük her yerde mandalarımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız daha dün manda yoğurdunun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu vurguladı televizyonlarda. Ne güzel işte mandacılık yapıyoruz burada, neden mandaların yaşam alanlarını yok ediyorsunuz? Neden manda yoğurdunun üretilmesine engel oluyorsunuz? Bu insanlar burada tarımla, hayvancılıkla geçiniyor.  Şuan alamıyorlar bizi dinleyenler belki ama muhteşem bir koku var. Kekikler var, her yerden buram buram bir doğal yaşam alanı kokusu var. Yaşam var daha doğrusu. Arıcılık, mantarcılık var bu bölgede. Neden bunları yok ediyorsunuz.  Bu ülkenin gıdaya ihtiyacı yok mu, bu insanların geçime ihtiyacı yok mu.  Bu insanlar taş mı yiyecek ne yapacak? Dolayısıyla geçmişten bugüne Güngörmez’e karşı katliam var, bir talan var.  Geçmişte de biz bu mücadeleyi halkımızla hep beraber verdik. Bugün de bu mücadeleyi vereceğiz. Burası Ak Partili Marmaraereğlisi Belediyesi ve Kapaklı Belediyesi’nin mıcır ocağı ve kırma eleme tesisi şeklinde düzenlenecek. Yine karşımızda Kapaklı Belediyesi’nin aynı şekilde bir ocak girişimi var haberlerini alıyoruz ve bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz. Marmaraereğlisi de Kapaklı da Tekirdağ’ımızın güzel cennet köşeleri ama burası da bizim cennet alanımız. Bırakın Türkiye’yi dünyada böyle cennet köşeler yok. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Rant uğruna, taş uğruna asla bu cennet doğamızın cehenneme dönüşmesine izin vermeyeceğiz.  Mücadeleyse hukuki anlamda, hem de direnerek mücadelemizi vereceğiz. Ama bu yaşam alanlarına ülkemizin, Saray’ımızın, Güngörmez’in ihtiyacı var. Bunun yok edilmesine izin vermeyeceğiz.

“MÜCADELEMİZE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”
Burada ocaktan çıkan malzemeler ciddi anlamda sağlığa zararlı. Arsenik, kurşun ve demir elementlerini içerecek. Gürültüsü, çıkan tozu ayrı patlamaların yaratacağı maalesef. Doğamıza, hayvancılığa, üretime, ekosisteme olumsuz etkileri var. Burası bir bütün, eğer siz burada bir dengeyi bozarsanız buradaki ekosisteme zarar verirsiniz. Bunu bilmiyorlar mı acaba. Bu işin uzmanlarına danışmıyorlar mı? Halka gelsin. Muhtara sorsun, Güngörmezlilere sorsun, Saraylılara sorsun.  Biz Trakya’mızın börtü böceğinin, suyunun asla birilerinin rantı uğruna yağmalanmasına müsaade etmeyeceğiz. Çevremiz, doğamız insanımız sahipsiz değildir.  Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.”

“BİR AN ÖNCE BURADAN ELİNİ ÇEKSİNLER”
 Yüceer’in incelemelerine eşlik eden Güngörmez Muhtarı Şefik Akdere ise şöyle konuştu:
“ Biz orman köylüsü olarak ilk defa değil devamlı bunlarla karşılıyoruz. Bu bir katliam, bizim ciğerimizi parçalıyorlar Marmaraereğlisi, Kapaklı Belediyesi, Alevtaş. Bunlar bu alanları şu anda yok etmekteler. Doğa şu anda burada bitmiş durumda. Sayın büyüklerimize sesleniyorum. Bir an önce bunun durdurulmasını istiyorum. Çünkü buradaki insanlar yıllık kazançlarını hayvancılık, mandacılık, koyunculuk ve mantardan karşılıyor. Şu anda kesim devam ediyor. Maalesef taş uğruna bizi taş haline getirdiler. Biz Kapaklı’ya su vereceğiz, onlar bizim ormanlarımızı yok edecek. Bu vicdan mı? Bu ocaklar devam edecek, biz de bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bir an önce buradan elini çeksinler.”