Kadir Başkan’ın maaş hesabı

Kıymetli okurlarım,

Ne diyorsak o, Tekirdağ Büyükşehir’de grevin ayak seslerinin duyulduğunu herkesten önce söylemiştik. Bunu abartılı bulanlar, pek kulak asmadı. Kulak asmayanların başında da Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Albayrak geliyor. Kadir Başkan masaya yumruğunu vurdu, kendi şartlarını kabul ettirdi. Sendika tüm emekçilere üç yıl için ortalama yüzde otuzluk dilimlerde anlaşma sağlandığını duyurdu.

***

Aslansın be başkanım… Veya öyle olduğunu sanıyorsun. DİSK’le hatır gönül ilişkimiz var diye düşündün. Doğru, vardır. Ama işçi sınıfı kendi taleplerini gerekirse sendika yönetimlerinin de önüne koymasını bilir. Öyle de oldu. Sahadan gelen müthiş basınç sonucu sendika yöneticileri sözleşmeyi imzalamadıklarını belirten ikinci mesajı atmak zorunda kaldılar.

***

Kadir Başkan ya hesap yapmayı bilmiyor, ya da sekiz yılda çok yorulmuş. Yahu kardeşim üç yıllık sözleşme neyin nesidir? Üç yıl sonra kim öle, kim kala? Üç yıl sonra belki de enflasyon alıp başını gidecek, asgari ücretin 15 bin liraya çıkarılması bile sefalet ücretinin altında kalacak… Üç yıl sonra en fazla 12 bin lira ücreti neye göre öngörüyorsun? Olmaz ya; ya da bir yıl sonra olacak genel seçimde iktidar değişecek, ekonomi düzelmeye başlayacak ve enflasyon tek haneli rakamlara inecek. Üç yıl sonra yüzde 30 artışı neye göre, kime göre veriyorsun? Sahiden, sen üç yıl sonra belediye başkanı olacağını mı sanıyorsun? 

***

Yalan dolan olan yüzde 36’lık TÜİK enflasyonunu baz alıyorsun ama, yıllık enflasyon şimdiden üç haneli rakamlarda. Yani her şeyin fiyatı iki katına çıktı. Bunu belediyenin diğer harcamalarından görmüyor musun? Evet, devletten gelen para da buna göre arttı, senin kasana da yüzde olarak daha fazlası girmiyor. Biliyoruz. Ama bir kurum tüm bu senaryolar üzerine yönetilmeli. Sosyal demokrat bir belediyede risk yönetimi öncelikle emekçilerin yaşam koşulları üzerinden yapılmalı. Abuk subuk bir azınlığa ihya, çalışanların geneline ise parya muamelesini ancak AKP’nin en ucube belediyeleri kaldırır. 

***

Sen ne yapıyorsun? AKP hükümetinin çalışana yaptığını yapıyorsun. En düşük maaş alana daha çok zam yapacağım yalanını uygulamaya geçiriyorsun. Neymiş? En düşük gelir grubundakilerle, orta gelir grubu maaşlar ikinci senenin sonunda eşitlenecekmiş? Üçüncü yıl da en üst skalayı eşitleseydin be Kadir Başkan… ‘Herkes eşit olacak’ senaryosuyla herkesi sefalet ücretine mahkûm etmek nasıl bir köylü kurnazlığıdır? Nasıl mıdır, bakın ben size açıklayayım.

***

90’lı yıllarda asgari ücret 10-16 çeyrek altın seviyesindeydi. AKP ilk iktidara geldiğinde asgari ücret 8 çeyrek altındı. On yıl önce dörde düştü. Şu anda asgari ücretle 3 çeyrek altın alamıyorsun. Bu kafayla bu yılın sonuna gelmeden asgari ücret iki çeyrek altın olur. Bu kafa, emekçiyi köle olarak görebilen neoliberal kafadır. O çeyrek altınlar emekçinin cebinden her geçen yıl teker teker alınır. Sonunda herkesi sefalet ücretinde birleştirip ‘Ben herkese eşit davranıyorum’ diye bir palavrayla insanları kandırabileceğini zannedersin.

***

Siz eşitlik kavramını yanlış anlamışsınız bayım. Biz emekçilerin fakirlikte eşitlenmesini istemiyoruz. Biz armudu hamuduyla götürenlerle, kendi liyakatına göre emek ve çaba harcayanların eşitlenmesini istiyoruz. Örneğin, düşük gelir grubunun maaşının günümüzde en az 5 çeyrek altın, orta gelir grubunun 8 çeyrek altın, yüksek gelir grubundaki maaş seviyesinin de 12 çeyrek altın seviyesinde olmasını talep ediyoruz. Ha illa herkesi eşitlemeye niyetliyseniz çıkar dersiniz ki: “Bizim verdiğimiz maaşın tümü 8 çeyrek altın seviyesinde olacak.”

***

Bak Kadir Başkan, yukarıdaki ayak oyunlarını AKP kitlesi bir şekilde yiyor olabilir. Ama burası Trakya, burada bahsi geçen Zihni Sinir modeli kurnazlıklar ve icatları kimse yemez. Yukarıda bahsi geçen ekonomik işleyişi gayet iyi yapan belediyeler ve başkanlar var. İstersen onlara ne yapman gerektiğini bir danış. O belediyeler çalışanlarını el üstünde tutuyor. İşçinin, memurun, çalışanın maaşını AKP kafasıyla değil, tavandan “en yüce değer” üzerinden belirliyor. Bence sen de öyle yap. İmtiyazlı üç-beş tane yönetici yaratıyorsun, sonra da bunların şımarıklıklarıyla, vurgunlarıyla, iş bilmezlikleriyle boğuşup duruyorsun. Lafı çok uzatmayayım. İki sene kaldı. Ne diyordu Sertap kızımız şarkısında, “Şarkı bitti gidiyorsun!”

—————————————————————–

Not: DİSK’te örgütlenmiş olan kardeşlerim direnirlerse kazanacaklar. Kazanırlarsa ve insanca bir ücret alırlarsa işlerine daha çok sahip çıkacaklar. İnsanca ücret alan çalışanlar da başarılı belediye başkanlarını ömürlerinin sonuna kadar belediye başkanı yapacaklar. Yeniden söylüyorum, özellikle Trakya’da çalışanına en yüksek maaşı veren belediye başkanları yoluna devam eder. Kadir Başkan da Yaşlılar Haftası programında ev sahibi değil, konuk olarak hayatına devam eder.